Dünyanın En Büyük Zeytinyağı Müzesi
MÜZENİN KÖYLERİ
Müze çevresinde Urla’nın yedi, Çeşme’nin bir köyü ile birlikte toplam sekiz köy var.Biz bunlara “ Müzenin Köyleri “ diyoruz.
Temelde bu müze bu köylerin kültürlerinin tam ortasında bulunmaktadır. Yeni yasalara göre bu köyler artık birer mahalle konumuna dönüştürüldü.
Ancak burada yaşayanlar için ve bizim için buraları yine de birer köy. Umarız bir gün tekrar eski köy ismini de yasal olarak alırlar.
Burada bu köylerin kısa tanıtımını ve köylere ait fotoğrafları ile köyün yapmakta olduğu festivalleri ve etkinlikleri bulabilirsiniz.
1-Barbaros Köyü:
İzmir’e 55 km , Urla’ya ise 22 km uzaklıkta olan ve Urla’dan belli aralıklarla kalkan otobüslerle ulaşılan Barbaros , eski köy yaşantısını hala koruyan nadir yerleşim yerlerinden biridir.
Orta Asya ‘dan göçle gelen yörükler iki köy kurmuşlardır, bunların biri Kılıçköy , diğeri ise Başköy’dür. Batı Anadolu’nun yerli köylerinden biri olan Barbaros’un ilk yerleşim yerinin de , şimdiki köye kuzeyden 2 km uzaklıktaki Başköy Mevkii olduğu ve salgın bir hastalık nedeniyle köyün, o zamanlar adı Sıradam olan şimdiki konumuna taşındığı anlatılmaktadır.
Şimdiki Barbaros’un olduğu yer o zamanlar ormanlık alanmış. Hala Barbaros Köyü’nün içinde o zamandan kalma meşe ağacı bulunmaktadır. Bu ormanlık alanın ortasından yağmur sularıyla beslenen bir nehir akmaktaymış . Başköy’de yaşayan çiftçiler bu nehrin kıyısına sıra sıra damlar inşa etmişler . Köyün Sıradam adını alması da bu damlar yüzünden olduğu ifade edilmektedir.
Osmanlı arşivlerinde de köyün adı Sıradam olarak geçmektedir. Buranın nahiye merkezi olması ile birlikte 19. yy ‘ın sonlarına kadar kayıtlarda “Sıradam Nahiyesi “ olarak geçmektedir.
Zamanın Çeşme kaymakamı köye yaptığı ziyarette Nahiye’nin Sıradam olan adının Barbaros olarak değiştirilmesini önermiştir. 1912 yılında Sıradam Nahiyesinin ismi Barbaros Nahiyesi olarak değiştirilmiştir. 1931 yılında Nahiye merkezi Uzunkuyu’ya taşınmış, 1954 yılına kadar Çeşme’ye bağlı olan Barbaros köyü bu tarihte Urla’ya bağlanmıştır.
1940 ‘lı yıllarda Köy Enstitülerinin açılmasıyla birlikte 8 kız , 8 de erkek öğrenci aynı yıl İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsüne gitmiş ve öğretmen olarak mezun olmuşlardır.
Köy eskiden içme sularını kuyulardan karşıladıkları için, köy çevresinde açılmış bulunun 400 civarında kuyu bulunmaktadır. Bu kuyulara köyde “gözlü kuyu “ denilmektedir.
Uzun yıllar tütün ve bağcılık köylünün tek geçim kaynağı iken günümüzde üretim önemli miktarda azalmıştır.
Köy nüfusunun çoğunluğu emeklilerden oluşmaktadır. Ancak 2015 yılından bu yana bir çok doğa sever, aydın kişi köye yerleşmek üzere büyük bir istekle Barbaros köyünden yer almaktadır.Bugünkü köyün meydanında yemek yenilebilecek bir çok mekan bulunmaktadır. Köyün girişinde Batuhan Bozkurt’un kurduğu “Emek Kültür ve Sanat Evi “ bulunmaktadır. Köyde aynı zamanda Zübeyir Zühtü Erzen Kütüphanesi bulunmaktadır , 2015 yılından bu yana Urla belediyesinin Semt Evi olarak toplantı sergi yeri olarak çok amaçlı bir kullanıma sahiptir.
Köyün girişindeki parkta Çanakkale Savaşında şehit olan Barbaros’lu askerlerimizin isimlerinin yazılı olduğu Şehitlik Abidesi bulunmaktadır.
Türkiye’nin ikinci çocuk köyü “Koruncuk Vakfı” tarafından , Barbaros köyünde kurulmuştur.Barbaros sakinleri kaybolmaya yüz tutan tarımsal, kültürel ve geleneksel değerlerini canlandırmayı amaçlayan “Oyuk -Korkuluk –Festivali “2016 yılından buyana Haziran ayının ilk haftasında köyde gerçekleştirilmektedir.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazırlamış olduğu Barbaros’tan geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Etap: 3-14 Germiyan-Nohutalan-Birgi- Barbaros yürüyüş yolu
3-15 Barbaros-Balıklıova yürüyüş yolu
3-16 Barbaros-İçmeler yürüyüş yolu
2-2 Zeytinler- Köstem Müzesi -Birgi-Barbaros-Kadıovacık-Ildırı zeytin yolu
2- Birgi köyü :
Birgi köyü nüfus yoğunluğu bakımından Urla’nın en küçük köyüdür. Uzunkuyu ve Barbaros köyleri arasında kalmaktadır. Birgi köyüne İzmir Çeşme yolundan Uzunkuyu mevkiinden ve Barbaros köyü üzerinden gidilebilir. Köye toplu ulaşım Urla’dan sabah akşam birer sefer olarak kalkan otobüslerle sağlanmaktadır.
Köyde otel ve pansiyon bulunmamaktadır. Köyde alışveriş yapılacak bakkal da bulunmamaktadır. Köyün merkezi sadece muhtarlık binasından oluşmaktadır. Ancak zaman zaman köyün meydanın da köylünün kendi bahçesinde ürettiği doğal ürünleri sergileyip satmaktadır. Yine köy ve etrafı doğal yaşamı seçmek isteyenler tarafından çokça tercih edilen bir yer olmuştur.
Birgi’de “ Yukarı köy “ denilen alanda “ Değirmen Dağı “ ismiyle bilinen tepenin üzerinde yıkılmış ancak bina gövdeleri hala ayakta olan üç adet yel değirmeni bulunmaktadır.Köyün hemen kuzeyinde Barbaros köyü ile ortak kullanım alanı olan göletler bulunmaktadır ve çevresinde restoranlar bulunmaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu Birgi’den geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Etap : 3-10 Zeytineli – Ulaştıran Tepe-Zeytinler – Birgi yürüyüş rotası
3-14 Germiyan –Nohutalan-Birgi- Barbaros yürüyüş rotası
2-2 Zeytinler- Köstem Müzesi -Birgi-Barbaros- Kadıovacık-Ildırı zeytin yolu.
3- Germiyan köyü
Germiyan Köyü bölgenin en eski topluluklarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi kuruculuğunu bir Türkmen aşiretinin yaptığı bir köydür. Osmanlı arşivlerinde beş yüz yılı aşan dönemlerden beri adı “Germiyancık/Kızılkilise” olarak geçmektedir. Küçük anlamına gelen “cık” ekinin düşmesi ile bugünkü adını alan Germiyan Köyü daha sonra Balkan savaşları ve Mübadele döneminde az da olsa Girit ve Balkan göçü almış son dönemlere kadar nüfus yapısı böyle şekillenmiştir. Son dönemlerde ise çok sayıda Doğu ve Güneydoğu bölgesinden göç alan Germiyan Köyü, şehirli orta sınıfların da ilgisini çekerek oldukça karmaşık bir nüfus yapısına ulaşmıştır.
Ekolojik özellikleri ve sahip olduğu mikro klima sayesinde bölgedeki diğer köyler gibi dalında olgunlaşan zeytin (hurma) ve susuz tarımla elde edilen bamya, kavun gibi ürünleri ile öne çıkmaktadır. Türkmen, Rum, Girit ve Balkan kültürlerinin etkileşiminin mutfağa yansıması ile Germiyan Köyü gastronomik açıdan da oldukça zengin sayılabilecek bir potansiyele sahiptir. Kopanisti peyniri, şekeriçi kurabiyesi, çalkama vb gibi yemekler adeta bir kültürel miras niteliğini taşımaktadır.
Yerel ve yerli ürünlerin korunması ve gerçek gıdanın teşvik edilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar sonucunda Germiyan Köyü Mayıs 2016’da “Türkiye’nin İlk Slow Food Köyü” unvanını almıştır. Germiyan Köyü, Yarımada’da yaşam alanlarını tehdit eden Taş Ocağı, RES’ler ve Balık Çiftliklerine karşı çevre eylemleri ile de öne çıkan bir yerleşim yeridir.
4- Kadıovacık Köyü:
Kadıovacık köyü Barbaros köyünden Ildırı’ya giden yol üzerinde yamaca konumlanmış, bölgenin eski Türk köylerindendir. Halen geçimini önemli bir kısmını tarımdan elde etmektedir. Köyün merkezinden tipik Anadolu köyleri özelliği olan çınaraltı kahvehane bulunmaktadır. Yine merkezde alışveriş yapabileceğiniz bakkal dükkanları bulunmaktadır.
Toplu ulaşım araçlarıyla ulaşmak için Urla merkezden belli aralıklarla kalkan otobüs ve minibüslerini kullanabilirsiniz.
Eski köy yapısını halen korumaktadır ve köy yarımadaya özgü kavun, nohut, bamya , domates ve biber yetiştirmektedir. Köy sakinleri kendi ürünlerini yol kenarındaki açılan tezgahlarda satmaktadır. Bu tezgahlar yazın tüm hafta boyunca , kışın ise sadece hafta sonları açılmaktadır.
Köy arazileri yaşlı zeytinliklerden oluşmaktadır. Bölge özelliği olarak badem ağaçları da yoğun olarak bulunmaktadır. Köyde biri halen kullanılan iki zeytinyağı işliği bulunmaktadır.Köy CDP’ye ( Carbon Disclosure Project) kayıtlıdır ve karbon izini hesaplayıp takip etmektedir. Kadıovacık , karbon ayak izi dünyada en düşük 2. Köy olarak kayıtlıdır.Köyün girişinde “yarım değirmen” olarak adlandırılan ve zamanında yapımı yarım bırakılmış bir değirmen bulunmaktadır.
Köyün kırsalında tarım arazilerini sulamak için belediye tarafından oluşturulmuş yapay göl vardır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu Kadıoavacık’tan geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Etap : 2-2 Zeytinler-Köstem Müzesi -Birgi-Barbaros-Kadıovacık-Ildırı zeytin yolu
5- Nohutalan Köyü:
Nohutalan köyü İzmir Çeşme yolunun üzerinde 1 km içeride bulunmaktadır. Köy iki mahalleden oluşmaktadır, eski mahalle “Yukarı Nohutalan “ismi ile bilinir, diğer ise köylülerin “Aşağı Nohutalan “dedikleri yerleşim yeridir. Köyün etrafı tamamen ormanlarla kaplıdır. Bir kaç kez orman yangını geçirmiştir.
Nohutalan, Uzunkuyu ve Gülbahçe gibi bölgenin eski Rum köylerindendir. Köy içinde eski Rum köylerinden kalan eski evler görülmektedir ve üst örtüsü tamamen yıkılmış eski bir kilise bulunmaktadır. Köy balkanlardan göç almıştır , köy sakinlerinin önemli kısmı Boşnak kökenlidir ve bilinen saf üç Boşnak köyünden biridir.
Köy içinde kahvehane ve bakkal bulunmamaktadır. Köylüler bu tür gereksinimlerini çoğunlukla Uzunkuyu köyünden sağlamaktadırlar.
Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Köy arazileri organik tarım yapmaya çok uygundur. Köylülerde organik tarım dışında genellikle iyi tarım uygulaması yapmaktadır. Köy arazilerinde iki üretici sertifikalı ve kontrollü “Organik Tarım “ yapmaktadır. Müzemizin zeytin üretim alanlarının önemli bir kısmı bu köy sınırları içeresinde bulunan “Köstem Organik Zeytin Çiftliğindedir” .
Köyün iki önemli ürünü bulunmaktaydı, kavun ve nohut. Ancak son zamanlarda en yoğun zeytin ağacı dikimi olan köy halini almıştır. Zeytin ağacı varlığının önemli bir kısmı organiktir.Köyde belirli bölgelerde, “Nohutalan Lalesi “ diye bilinen çok özel lale doğal olarak yetişmektedir. Dönemi geldiğinde yol kenarlarındaki tezgahlardan bu güzel laleleri satın alabilirsiniz.
Yol kenarı köylü satış tezgahlarının en yoğun bulunduğu köydür. Tezgahlarda yerli kavun, nohut, çeşitli sebze ve doğal yumurta satılmaktadır.
Köyde eylül ayı başlarında Kavun festivali düzenlemektedir. Köyün meydanında belediye tarafından yaptırılmış seyir alanında yapılan bu festivalde “iyi kavun yarışması “ yapılmakta ve festival sırasında köylüler çeşitli ürünleri kurdukları tezgahlarda satmaktadır.
Köyde yetişen kavunlar susuz yetiştirilmektedir ve kendine özgü tadı da buradan gelmektedir. Yetişen bu “Susuz Kavunun” coğrafi işaret başvurusu yapılmış ve tescillenmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazırlamış olduğu Nohutalan’dan geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Eta: 3-14 Germiyan- Nohutalan-Köstem Çiftliği-Birgi-Barbaros yürüyüş yolu
2-3 Zeytinler-Uzunkuyu-Nohutalan-Germiyan zeytin yolu.
6- Uzunkuyu Köyü :
Urla’ya 20 km uzaklıkta bulunan köy İzmir Çeşme asfaltı üzerinden güneye doğru kurulmuştur. Aslında köyün yerleşimi eski Çeşme yolu üzerinde gelişmiştir. Daha sonra yapılan yeni yol ile , Çeşme’ye giden yol köyün içinden kuzeyine kaymıştır.
Meydan denilebilecek bir alan yoktur ancak eski Çeşme yolu ile Birgi den gelen yolun kesiştiği alan, köyün meydanı gibidir. Bu alanda 600 yıllık eski bir çınar ağacı, kahvehane, bakkallar , cami ve muhtarlık binası bulunmaktadır.
Köstem Zeytinyağı Müzesi bu köyün sınırları içerisindedir.
Eski İzmir valisi Kazım Dirik Ege bölgesinde yerel halkla birlikte 7 adet örnek denilebilecek ilk okul inşa etmiştir, bunlardan biri bu köydedir ve yakın zamanda restore edilmiş ve eğitim hizmeti vermektedir. Çok estetik bir mimari yapıya sahiptir.
Köyün güneyinde çok güzel bir orman mevcuttur, yürüyüş yolları , yer yer karşınıza çıkan eski yerleşim yerleri ile görülmeye değer bir bölgedir. İzmir merkeze bu kadar yakın, güzel yürüyüş yapılacak orman içi alan başka bir yerde mevcut değildir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu Uzunkuyu’dan geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Etap: 2-2 Çeşme-Uzunkuyu bisiklet yolu
2-3 Zeytinler-Uzunkuyu-Nohutalan- Germiyan zeytin yolu
7- Zeytineli Köyü :
Zeytineli köyü Urla’ya en uzak köydür. 1965 yılında Uzunkuyu Nahiyesi’ne bağlanan 7 köyden biridir. Küçük bir nüfusa sahiptir. Köyde büyük bir bölümü yıkılmış ancak yıkıntılardan görebildiğimiz kadarı ile taş işçiliği çok iyi olan eski bir okul bulunmaktadır. Eski dönemlerde zaman zaman seyyar sinemacılar gelerek köyde bu okulun alt katında film gösterdikleri bilinmektedir.
Köyün girişinde, güneyinde ve batısında çok sayıda kuyu mevcuttur ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Kuyular fay çatlaklarının üzerinde sıra sıra bulunmaktadır. İlginç görüntü vermektedir. Eski muhtarın anlattıklarına göre , nasıl ki bir çok bölgede hayır yapmak için çeşme yapılırsa, bu köyde hayır için kuyu açmak bir gelenekmiş. Bu kadar kuyu bulunması köyün çok susuzluk çekmesindendir.
Köyün doğusu ve kuzey yamaçlarında eski Roma yerleşim birimleri bulunmaktadır.
Denize kadar uzanan ovası vardır ve bölgede çok yaşlı zeytin ağaçları yoğun olarak bulunmaktadır. Denize yakın bölgede çok sıcak olmasa da termal su bulunmaktadır. Denize kıyısı olan köydür. İki koyu vardır, köyün içinden güneye giden asfalt yolun sonunda “Yalı Sahili” ne ulaşılır ve toprak yolla ulaşılabilen “Böğürtlen Koyu Sahili “ vardır.
Köy yaşayanları geçimlerini hayvancılık ve tarımdan sağlamaktadır. Böğürtlen koyunda bulunan balık çiftliklerinde de çok sayıda köylü çalışmaktadır.
Köyün merkezinde 1875 yılında kurulmuş bulunan ve tescillenen “Zeytinyağı İşliği” mevcuttur. Sadece Girit’te ve Yarımada da bulunan dörtlü taş sistemi yıkıntılar altında görülmektedir. Restore edilebilirse çok değer katılacağı açık olan bu işliğin yok olmaması gerekmektedir.
Köyün meydanın iki köy kahvesi ve muhtarlık binası bulunmaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu Zeytineli’nden geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Etap: 3-8 Zeytineli –Gökliman(Kokar) yürüyüş yolu
3-9 Zeytineli Yalı-Alaçatı yürüyüş yolu
3-10 Zeytineli-Ulaştıran Tepe-Zeytinler-Köstem Müzesi-Birgi yürüyüş yolu
2-4 Karaköy-Zeytineli-Posköy-Dağovacık zeytin yolu
8- Zeytinler Köyü:
Urla’ya 18 km uzaklıktaki bu köy, İzmir Çeşme otobanının Zeytinler çıkışının hemen batısındaki köydür.
Kurtuluş savaşı sonunda İzmir’in kurtuluşundan sonra bölge Rumlar tarafından terk edilirken , tüm köy yakılmış ve o yüzden “Yanık Köy” adını almıştır. Bölgede daha çok bilinen ismi Yanık Köydür.Geniş bir meydanı bulunmamaktadır. Ancak Uzunkuyu köyünden ve Çeşme asfaltından gelen yolun kesiştiği alan köyün meydanı gibi algılanmaktadır.
Köyde muhtarlık binasının üzerinde “Konuk Evi “ bulunmaktadır ve bu konuk evinde kalmak için muhtar ile iletişime geçilmesi gerekmektedir.
Köyün hemen yakınında, doğusunda, “Dedeler Mezarlığı “denilen eski bir mezarlık vardır. Mezar mimarisi ve şekilleri değişik olan bu mezarlık , yerli halkın zaman zaman gelip adak yaptıkları , dua ettikleri bir yerdir, dua sonrası tülbent bağlamak gelenektir.
Otobanı eski yola bağlayan ara yolun doğusunda “Dokuz Kuyular” isimli alan mevcuttur, sulamada kullanılan küçük bir gölettir.
Yine köyün doğusunda eski İzmir –Çeşme yolunun üzerinde bulunan ve bugün artık kullanılmayan eski taş köprü taş işçiliği açısından görülmeye değerdir.
Köyde tarım ve hayvancılık ile uğraşan insan sayısı azımsanmayacak düzeydedir. Köy kırsalında kavun, zeytin, şaraplık üzüm ve çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir.Uzunkuyu köyü gibi, Zeytinler köyünün güneyinde bulunan dağlık bölge çok güzel ve geniş ormanlık bir alandır. Bu alanda yer yer Roma yerleşim bölgelerine rastlanabilir. Orman içi yürüyüş ve gezi yapmak için doğası çok güzeldir. Güneydeki bu dağın zirvesinde .... rakımda orman gözetleme Ulaştıran dağı kulesi vardır ve manzarası görülmeye değerdir. Dağın zirvesine doğru çıktıkça doğal Sumak ve yabani leylak sizi mevsiminde çok güzel kokular ile karşılar. Bu alan görülmeye değerdir.
İzmir Büyükşehir Belediye’sinin hazırlamış olduğu Zeytinler’den geçen yürüyüş ve bisiklet rotaları aşağıdaki gibidir.
Etap: 3-6 Demirci (Airai)-Eski Sögüt-Zeytinler yürüyüş yolu
3-7 Gökliman(Kokar)-Zeytinler yürüyüş yolu
3-10 Zeytineli-Ulaştıran Tepe-Zeytinler-Birgi yürüyüş yolu
2-2 Zeytinler-Köstem Müzesi –Birgi-Barbaros-Kadıovacık-Ildırı zeytin yolu
2-3 Zeytinler-Uzunkuyu-Nohutalan-Germiyan zeytin yolu.